Milyonlarca insan hasta, milyarlarcası evlere kapalı ve trilyonlarca dolar da kayıp. Kasım 2019’da Çin’in Wuhan bölgesinde ortaya çıkan ve büyük bir hızla tüm dünyaya yayılarak kısa sürede pandemi haline gelen Koronavirüs hastalığının, ağırlıklı olarak Türkiye’de, bir takım verilerle de dünyada e-ticaret üzerindeki etkilerini değerlendireceğiz.

Son 3 yılın E-Ticaret verileri

Sadece bir kaç sene öncesinin internet üzerinden alışveriş verilerini paylaşarak konuya giriş yapalım.

https://www.eticaret.gov.tr/haberler/10039/detay bağlantısından ulaşabileceğimiz bilgiler tam olarak aşağıdaki gibidir. Dönemin Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın açıklaması: “2019 yılı itibarıyla ülkemizde e-ticaret hacmi 136 milyar lira olarak gerçekleşti. 2019 yılı toplam e-ticaret tutarının yüzde 85’i yurt içi harcamalardan, yüzde 9’u diğer ülkelerin ülkemiz e-ticaret sitelerinden yaptığı alışverişlerden, yüzde 6’sı ise vatandaşlarımızın yurt dışı sitelerden yaptığı alışverişlerden oluştu.”

Daha önce e-ticaret hacmi verilerinin 83,5 milyar lira civarında tahmin edildiğini anımsatan Pekcan, hesapların tahminlerin yaklaşık yüzde 64 üstünde çıktığını söyledi.

Pekcan, e-ticaret hacminin 97,5 milyar lirasının (yüzde 71,5’i) kartlı ödemeler, 8,9 milyar lirasının (yüzde 6,5) kapıda ödemeler ve 29,5 milyar lirasının da havale/EFT ödemelerinden oluştuğunu bildirdi.

Ayrıca kaynak olarak kullanılan https://www.eticaret.gov.tr/cevrimiciegitim/sayilarla-dunyada-e-ticaret-21 bağlantısından da ulaşabileceğimiz veriler e-ticaretin 2019 yılında tüm dünyada 3,53 Trilyon Amerikan Doları hacme ulaşmış bir pazar olduğunu göstermektedir.

Sene 2020 ve Koronavirüs hastalığı pandemi olarak kabul edildi. Tüm dünyada sokağa çıkma yasakları, maske ve izolasyon, sosyal mesafe kuralları konuşulmaya ve uygulanmaya başladı. Tüm bunlarla beraber insanların alışveriş alışkanlıkları mecburen değişiklik göstermeye başladı ve her zaman olduğu gibi hayatta kalabilmek için şartlara uyum sağlamaya başladı.

E-ticaret hacmi öngörülenin çok üstünde hızlarla ve bir çok farklı sektörde yükselmeye başladı. Bu https://www.bloomberght.com/kuresel-e-ticaret-pazari-14-artisla-4-9-trilyon-dolara-kosuyor-2282063 bağlantıdan ulaşabileceğiniz bilgilerle, %26’lık bir artışla dünya genelinde 4,3 Trilyon Amerikan Doları hacme ulaşıldı. Türkiye’de e-ticaret harcamaları 226 milyar liraya ulaştı.

Son olarak 2021 yılı değerlerine bakalım ve sonrasında ülkemizde gerçekleşen değişiklikleri ve gelişmeleri, e-ticaretin nasıl ivmelenerek hayatımızda yer aldığını değerlendirelim. https://www.eticaret.gov.tr/haberler/10040/detay kaynağından edinilen bilgiler doğrultusunda 2021 yılında ülkemizde e-ticaret hacminin %69 artarak 381,5 milyar TL olarak gerçekleştiğini görmekteyiz. Dünyada ise 4,927 trilyon dolar olarak beklenmektedir(Kaynak: https://www.eticaret.gov.tr/cevrimiciegitim/sayilarla-dunyada-e-ticaret-21).

Durum böyleyken ülkemizde neler oldu? Hem son kullanıcı hem de işyerleri ve de çalışanlar tarafından inceleyelim.

Son Kullanıcılar:

Öncelikle e-ticaretin e’sini bilmeyen bir çok insan için kayda değer değişiklikler gerçekleşti. Alışverişin yeni yolunu deneyimlemeye başlayan insanlar sayesinde; internet kullanımı arttı. Bilgisayar, tablet, akıllı telefon ve giyilebilir aksesuar satışları arttı. Sosyal medya kullanımı arttı, uzaktan çalışma başladı, online toplantılar arttı. Ekran başında ve evde geçen sürenin artmasıyla sağlıksız beslenme arttı, atıştırmalık tüketimi arttı, obezite arttı, hareketsizlikten kaynaklı hastalıklar arttı. Bunun yanı sıra evde beslenme sebebiyle mutfak tüketimi ve market alışverişleri arttı, paket servis arttı.

İşyerleri:

Piyasa bu şartlara uyum sağlamaya çalıştı. Pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında gıda sektörü geldi. Restoranların masa servisi hizmeti vermesi yasaklandı. Yeri geldi tamamen kapalı olduğu dönemler oldu. Bu önlemler restoranların paket servise yönlenmesine sebep oldu.

Öncelikle uzun yıllardır yemek sektöründe rakipsiz olarak hizmet veren Yemeksepetine rakipler çıkmaya başladı(rakipler daha önceden varolsada rekabet arttı ve bir takım farklı özelliklerle rakipler pastadaki paylarını artırmaya başladılar diyelim).

Bunların en önemli örneği ve günümüzde de tüm piyasayı ellerinde tutan 2 diğer firma öne çıkmaya başladı, daha önce farklı sektörlere hizmet veren Trendyol tüketim maddeleri paket servis işine hızlı bir giriş yaptı. Diğeri de bir kaç sene önce sadece kendi depolarından market ürünleri teslimatı yapan Getir firmasıydı.

Bu 3 büyük firmanın yanı sıra bir çok farklı firma bu pastadan pay almak istese de bu iş o kadar kolay değildi. Sadece dönem ihtiyaçlarını gelir kapısı olarak gören firmalar tarafından bir çok vizyonsuz girişim yapıldı. Herhangi bir katma değere sahip olmayan, birbirinin kopyası uygulamalar mobil marketleri doldurdu. Bir çok işyeri denize düşen yılana sarılır hesabıyla ayakta kalabilmek için bütün imkanları kullanmaya çalıştı.

Yüksek komisyon oranlarına sahip ancak satış yapmalarını sağlayabilecek her uygulamayı kullanmaya başladılar. Kısa vadede işe yarıyor gibi görünen bu hareket ne yazık ki uzun vadede doğru çıkmadı ve bir çok işletme ya dükkan kapatmak zorunda kaldı ya da kullandığı arayüzleri kapatarak elindeki imkanlarla ayakta kalmaya çalıştı. 3. Seçenek olarak ödemek zorunda kaldıkları hizmet bedellerini satış maliyetlerine eklediler.

Tabii ki uzaktan çalışma da hayatımıza hızlı bir giriş yaptı ve pandeminin sonlanmasına rağmen bir çok firmada öylece orada kaldı. Bunun da avantaj ve dezavantajları bir çok sektörde görüldü, etkilenen bir diğer sektör ise emlak sektörü oldu. Kapanan işyerleri yüzünden boşta kalan bir çok emlak oldu. İnsanların evde çalışmaya başlamasıyla kriterler değişti, konut satış ve kiralama fiyatları yükselirken işyeri fiyatları düştü.

            Burada bir dipnot ekleyelim, ArabanaGelsin projesi 2018’de pandemiden önce ortaya çıktı ve dünyada bir ilk olduğu “Konum Destekli Çevrimiçi Alışveriş Sistemi” olarak 2020 senesinde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi.

Çalışanlar:

Küçülen sektörler istihdamda küçülmelere sebep oldu, restoranlar, cafeler kapandı, işsizlik artmaya başladı. İhtiyaç doğrultusunda kimi sektörlerde istihdam arttı, en büyük örnek ise online alışveriş ile kargo ve kurye sektöründe gerçekleşen talep patlaması idi. Böylece bir çok insan bu sektöre yöneldi. Hızlı bir şekilde, özellikle büyük şehirlerde trafik motorlu kuryeler ile doldu taştı. Ne yazık ki eğitim ve tecrübe eksikliği yanında bir çok kazayı da getirdi.

Pandemiyle beraber balon gibi hızlıca büyüyen teslimat sektörü bir kaç zor sene sonunda, 2022 senesinde pandeminin sonlanmasıyla(Koronavirüs kaynaklı vakaların çok azalmasıyla diyelim) ve kısıtlamaların ortadan kalkmasıyla balon gibi sönmeye başladı.

Edinilmiş alışkanlıkların ve hayatımızı kolaylaştırmasının yanında insanların hareket kabiliyetinin artmasıyla beraber paket serviste gerçekleşen azalma pastada büyük pay sahibi firmaların çok sayıda teslimat çalışanını işten çıkarmasına sebep oldu.

2022 senesinin ilk bir kaç ayında dev firmalarda 10binlere varan sayıda personelin işine son verildi. Zorlu rekabet şartları sebebiyle Türkiye’nin ilk e-ticaret devi GittiGidiyor kapanma kararı aldı. Sonuç olarak pandemi sürecinde ve sonrasında istihdam tüm dünyada olumsuz olarak etkilendi.